İnsan ilişkilerinde dolayısıyla evlilik ve beraberlik ilişkilerinde kişilik yapılarının rolü çok önemlidir. Kişilik bireyin hem duygu dünyasına, hem de çevreleri ile olan ilişkilerine hakim olan davranışsal, duygusal bir yapı özelliğidir. Bireyi diğer bireylerden ayırıcı özelliklerini ifade eden tutarlı, hayatına yayılan bir duygu ve davranış örüntüsüdür. Farklı kişilikteki bireyler, farklı duygu ve davranım geliştirirler ve bu ilişkilerine de bu şekilde yansır. Kişilik yapıları hayatın bütününde, tümüyle gelişmeye ve değişmeye devam ederken temel yapısının hayatın ilk dört yıl ilerisinde olduğu bilinmektedir. Bu dönemde kişilerin farklı tarzda edindikleri bilgiler, getirdikleri biyolojik ve genetik farklılıklar, eğitim çevre faktörleri yetişme ortamları, ve yaşadıkları hayat olayların kişilik yapılarının değişip, farklılaşmasında önemli rol oynar. Bunlardan bir tanesi Borderline Kişilik Yapılarıdır.
Borderline kişilik yapıları sınır durum şeklinde adlandırılabilir. Bu sınırda olma hali duygulanımın ve kendilik algılarının, duydulanımlarının ve çevre ile olan ilişkilerinin iki uçta gidip gelmeleri ile karakterize olabilir. Bu iki uç iyi ve kötü uçlarıdır. Duygulanımları, davranışları hem içeride hem dışlarda bu iki uç arasında bir değişkenlik gösterir, bir tutarsızlık ve bir dengesizlik gösterir. Kişi bazen kendisini çok mutlu çok güzel, çok hoş ve hayatınında muhteşem olduğunu hisseder. Bu açıdan iyi profili içerisinde değerlendirirken bir başka anda bütün dünyayı berbat, yaşanılmaya uygun olmayan, beş para etmeyen, kendiliğini, kendi kişiliğini de , ilişkide olduğu kişileri de beş para etmez değersiz, aşağılık ve çok kötü bir şekilde deneyimleyebilir. Bu iki uca geçiş ani, çok keskin olabilir ve belli bir dışsal uyarana da bağlı olmak zorunda değildir. Kişinin kendi iç uyaranları da bu değişimi gerçekleştirebilir. Borderline kişilik yapısındaki kişilerin bu modlar arasındaki değişimleri ve terk edilmeye karşı hassasiyetleri sonucunda içerisine düştükleri kötü depresif durumdan kurtulmak için birinci savunma metodları bu içindeki kötüyü başkalarına çevresine atmaktır ki bu da çok çatışmalı bir hayat demektir; artı bu duygunun ağırlığını yenebilmek için kendileri için zararlı olan uygun olmayan aşırı bir takım faliyetlerde bulunarak: örneğin aşırı televizyon seyretme aşırı bilgisayar oyunu, aşırı uyuma aşırı yeme, sıra dışı cinsel ilişkiler, madde kullanımı, hatta intihara kadar varan çeşitli savunmalarla bunları düzeltmeye bu deneyimden kurtulmaya çalışabilirler. Borderline yapının oluşumu yaklaşık iki, iki buçuk yaşlarına denk gelir. Bu dönemde çocuk keşif ve özerk olma ihtiyacı döneminde hayatında: tutarsız dengesiz agrasif davranışları vardır. Eğer anne kendi ruhsal sıkıntılarından dolayı bu davranışları tolere edemez ve çocuğunun ilgi, sevgi ihtiyacını keserse. Özerkleşme ihtiyacını durdurmaya yönelik ve ona bundan dolayı bir bedel ödetme tavrına girerse çocuk yapacağı her aktivite karşısında annesinin ilgisini kaybetme endişesi içerisinde olacaktır ve bu tutarsızlığı yaşar. Mitleri bir yandan keşif ve özerkleşme diğer yanda anne sevgisi ve şefkati: bu deneyimi bu şefkati kaybetmemek için o ağır depresif ölümcül duygulara yenilmemek için kendi özerk davranışlarından vazgeçerek ya da tutarsız bir kişilik yapısı oluşturarak bu süreci tamamlayacaktır.
Sadece Uzman Klinik Psikologlara verilen Terapist yetkisi ile yapılması gereken, bu durumda bizlerin yaptığı: danışana annesinin veremediği olgun sabırlı: onun özerkliğini kişilik yapısını destekleyici, stabil tavrı vermektir. Onun duygu gidiş gelişlerini olgunlukla ve dingil bir şekilde karşılamak ve dolayısıyla danışanın da bu farklılığı deneyimleR. Terapistin şahsında deneyimlediği bu yeni kalıpları içselleştirmesi ve hayatına yayması şeklinde devam eden bir terapi şekli sürecidir.
UZMAN KLİNİK PSİKOLOG SEVCAN TURAN
Telif Hakkı © 2024 UZMAN KLİNİK PSİKOLOG SEVCAN TURAN - Tüm Hakları Saklıdır.
UZMAN KLİNİK PSİKOLOG SEVCAN TURAN